Vilnius… Litvanya’nin başkenti ve sanırım bana göre Baltıklar’ın en güzeli. Her şey sevgili arkadaşımız Merve’nin 1 seneligine Litvanya’nın Plunge şehrinde çalışmaya gitmesiyle başladı, Tabii ki de bu fırsatı kaçıramazdık. O gittikten 6 ay sonra ziyaret için yanına gitmeye karar vermiştik, Hazır gitmişken Vilnius’u da görmezden gelemezdik.
Türkiye’deki tüm havayollarından tek seferi mevcut ve yaklaşık 3 saatlik bir yolu var. Vilnius Havalimanı’na indikten sonra biz nereye gideceğiz diye hiç panik yapmanıza gerek yok, istediğiniz yere gitmekte olan tüm hatlar hemen havalimanı çıkışında var. Hadi benden size bi kıyak. Merkeze giden en hızlı otobüs hattı 2 no’lu otobüs. Yaklaşık 15 dakika sonra merkezdesiniz. Tüm Kuzey Ülkeleri gibi burada da ulaşım olarak tren çok yaygın merkezde VILNIUS CENTRAL STATION ileLitvanya’nın tüm şehirlerine geçebilirsiniz.
Vilnius küçük şehir olmasına rağmen gezilecek ve görülecek çok güzel yerler mevcut. Ama bana en güzel gelen yerleri ilk önce aşağıda listeleyecek ve sonrasında anlatacağım.
Artillery Bastion (Basteja) (tarihi bölge)
Gediminas Tower (müze)
Uzupis Angel (heykel)
Bernardine Gardens (parklar bölgesi)
Bernardine Church (Bernardinu Baznycia) (kutsal mekan)
Gediminas Avenue (bulvar)
Bu sıraladığım liste ile ilgili aslında çok daha gezilecek yerler mevcut ama bunlar benim favorilerim. Diğer gezilecek tüm bölgelerde zaten üste yazdığım bölgelerin ya sağındadır ya da solundadır.
Artillery Bastion
Tarihi bölgeler kısmında Artillery Bastion (Basteja) Eski şehir diye adlandırılan bölgede yer alıyor, 17-18 yüzyıl zamanlarında kenti savunmak için inşa edilen bir kale. Şehrin tam ortası konumunda tabi artık kaleliği kalmamış. Gençlerin çimlerde oturup muhabbet ettikleri bi yer haline dönüşmüş. Kalenin iç kısmı her zaman açık değil ama biz gittiğimizde açık olması sebebiyle dolaştık ve mimari açıdan çok beğendik. Derseniz ki mimari bilgin nedir hemen özetliyorum. Yok 🙂 Sadece kendi mimari eserlerimiz ile karşılaştırdığımda görsel olarak farklılıklar gördüğüm için bu yorumu yapıyorum.
Gediminas Tower
Şehrin en tepesi giriş ücreti 5 euro, 360 derece ile tüm şehri görebilirsiniz. Yürüme mesafesi yaklaşık 15 dakika sürüyor, Kahve taş ve tuğlalar üzerinde yürüdüğünüz için biraz yorulabilirsiniz. Yok ben yürüyemem derseniz Old town’ın arka tarafında füniküler sistemi ile de çıkabilirsiniz. Benim nallarım iyi olduğu için yürümeyi tercih ettim. 🙂 Ayrıca içinde bir müzesi de mevcut. Panaroma ise eşsiz diyebilirim.
Uzupis Angel
Bu heykel Uzupis alanı içinde yer alıyor. O kadar geniş bir alan ki her açıdan heykelin fotoğrafını çekebilirsiniz. Çevresi çok güzel bar ve restoranlar ile çevrili. Görmeden geçmeyin.
Bernardine Gardens
Öncelikle park düzeni, Güzel bahçeleri, havuzları, çiçekler içinde sakin ve huzurlu bi yürüyüş yapıp kafanızı dinlendirmek için birerbir. Sonrasında da Gediminas Kalesi yanında gezebilirsiniz. Yeşilin her tonu mevcut,
Bernardine Church
Maironio 8 sokak da yer alan bu kilise sanırım Vilnus’un barok ve gotik dönemine ait en önemli ve en görkemlisi. Yukarıda bahsettiğim bahçeler de bu kilisenin adı ile yapılmış bir yer. Hemen yanında St. Anna klisesi ile bitişik bir yer. İçi oldukça güzel yapılmış ve çok sakin. Ücrete tabi değil, Ama girişte sizi gezdirmek ve kilise hakkında bilgiler veren danışmanları mevcut yaklaşık 4 euro civarı bi parayla turistik gezi yaptırılıyor.
Gediminas Avenue
Vilnus’un mağaza, giyim, tarihi binaları, otel, tiyatro, sinemaa v.b. şeylerin tümüne sahip en geniş bulvarı 3 heylkeli de buranın vazgeçilmezlerinden. Şehrin tamamı buraya kurulmuş gibi, parlemento binaları, hükümet binalar hep buralarda. aşşagı dogru ilerlediginizde katedral meydanına çıkabiliyorsunuz. İstanbul’un İstiklal Caddesi kadar olmasada sürekli canlı kalan bir cadde.
Bir yanıt yazın