ST.GILGEN: Avusturya’da Saklı Bir Köy.

St. Gilgen hani Alice’in tavşanın peşinden koşarken yanlışlıkla düşüp harikalar diyarına geçtiği bir kuyu vardır, ya da Doktor Parnassus’ta aynadan geçince değişen bir boyut. St.Gilgen (Sankt Gilgen) işte böyle bir yer. Yanlışlıkla keşfettiğimiz ama bizi harikalar diyarına kısa bir yolculuğa götüren…

St. Gilgen’in bir Hallstatt popüleritesi yok ama muhteşem güzelliğiyle sizi büyüleyecek bir Avusturya kasabası. Hallstatt’a gitmeye çalışırken Bad Ischl’e gideceğiz diye yanlış otobüse binerek tamamen tesadüfle vardığımız, madem geldik bir göz gezdirelim dediğimizde kimsesiz bir masal kasabası. Gittiğimizde kış olduğu için muhtemelen herkes evindeydi. Birkaç kişi sokaktaydı, onlar da kar kürüyordu. Sanki herkes perdelerinin arkasında kasabaya gelen bu üç yabancıyı izliyor gibiydi.

St.Gilgen, Wolfgang Gölü’nün Kuzeybatısı’nda kalan harika manzarasıyla bizi huzura doyuran Salzburg’a bağlı ve Salzburg şehir merkezinden belediye otobüsü gibi bir otobüsle maksimum bir saate gidebileceğiniz bir yer. Kışın da yazın da tam bir Tim Burton kasabası. Google’dan baktığımız fotoğraflarda gördüğümüze göre yazın göle de girilebilen bir sayfiye yeri. Hatta Mayıs’tan itibaren çeşitli festivalleri bile var.

Otobüsten indiğimizde bir sonraki otobüsü beklerken aşağı doğru inerek kendimizi gölün kenarında bulduk. Manzara mı? Tam bir kartpostal. Çevir arkasını “Sevgili arkadaşım, sana bu kartı dünyanın en güzel yerinden St.Gilgen’den yolluyorum.” yazın, her türlü gideri var. Pretzel’lerimize ortak olan iştahlı kuğular, ördekler, dağlar ve göl ile Bob Ross’un tabloları gibi. Mesela şurada küçük sevimli kuğular varmış. Şuraya da biraz çalı çizelim. Dağların tepesine de Titanium beyazı ekledik mi oldu size harika bir tablo.

Otel fiyatları tabii ki pahalı. Paranız varsa değer. Hallstatt’a Salzburg üzerinden gidecekseniz kısa bir mola verin ve St.Gilgen’de inin. Pişman olmayacaksınız.

Diğer Avusturya yazıları’ı için burayı okuyabilirsiniz.