Konumuz: Sofya’ya trenle nasıl gittik? İstanbul – Sofya arasındaki tren bağlantısı gündeme geldiğinden beri hep merakımızdı. Birçok sitede konuyla ilgili detaylı bilgi bulamadık. Bir amme hizmeti olarak trenle yola çıktık, sizin için yazdık, kendimiz için gezdik.
SOFYA TREN YOLCULUĞU
Olaylar şöyle gelişti efenim. 19 Mayıs tatil olunca 2 gün bize yeter dedik ve 18 Mayıs için bilet arayışına başladık. Bir kere tek seferde nereden bilet alacağınızı kestiremiyorsunuz. 0212-520-65-75 numaradan 7485 dâhili numarasıyla bilet var mı yok mu, ne kadar diye sorgulayabilirsiniz. Onun haricinde bileti Sirkeci Uluslararası Bilet Gişesi‘nden almanız gerekiyor. Bizim en merak ettiğimiz nokta tabii ki iki kişilik yataklı vagonlardı.
Ama nasıl bir Sofya aşkıysa bilet tarihinden 2 hafta öncesinde yer kalmamıştı. Biz de mecburen 4 kişilik kompartmandan (kuşetli vagon da deniyor) 2 kişilik bilet aldık. Ve başladık o tedirgin düşüncelere: “Acaba yanımıza kimler gelecek? Bari düzgün insanlar olsalar?” Sonuçta yaklaşık 10 saatlik bir yolu 3 metrekarelik bir kabinin içinde geçireceksiniz. Bunları düşünmek çok normal. Neyse gözümüzü kararttık biletimizi aldık. Kişi başı 72 TL + Kuşetli vagon parası. 78 TL vagon için para ödedik. İki kişinin fiyatı bu. İki kişi toplamda 223 TL ödemiş olduk. Tek yön. Dönüşü de otobüsle aldık ki gündüz vakti yola çıkalım. Pazar günü Metro Turizm’in 2+1 koltuklarıyla kişi başı 92 TL’ye geldik. Evet, otobüs çok daha ucuz.
SOFYA’YA TREN İLE NASIL GİDİLİR
Tren bildiğiniz gibi 22.40’da Halkalı’dan kalkıyor. Halkalı’ya gitmek gerçekten büyük bir iş. Ama Sirkeci Garı’ndan 21:30’da servis kalkıyor. Merak etmeyin herkese yetecek kadar yer var. Kaç kişi gelecek planlıyorlar. Kendiniz bireysel olarak da Halkalı’ya gidebilirsiniz ama istasyon çok tenha ve garip bir yerde. Sirkeci’den binin zaten servis oraya varmadan tren kalkmıyor.
Bu arada biletinizin tüm bilgilerini kontrol edin, Kapıkule son varış yeri olarak gösterilebilir ve geri dönmek zorunda kalabilirsiniz.
Servisle Halkalı’ya vardığımızda biraz toplama kampı, biraz da okul gezisindeydik. Tren görevlisi bizi arkasına kattı ve tüm otobüs hep birlikte trene doğru gittik. Trene vardığımızda erken gelenlerin vagonları kaptığını gördük. Aslında vagonların hepsi numaralı ve sizin de biletinizde yazıyor. Ama ne hikmetse o gün kondüktörün deyişiyle “siber virüs” saldırmış ve bazı biletleri birkaç kişiye birden vermiş. Aynı oda, bir iki kişide gözüküyor. Neyse öyle ya da böyle bir çözüm oldu ve kondüktör bizi bir kuşete yerleştirdi. Tabii o 2 hafta boyunca aklımızı kemiren soruyla birlikte: Acaba yanımıza kimler gelecek? Biz, vagonları, kuşetleri dolaşır gözümüze kestirdiğimizin yanına otururuz derken tüm planlar suya düştü.
Neyse ki aklı başında, düzgün iki İzmirli genç arkadaşımız ile aynı kuşete düştük. Kuşetle gidecekseniz ya 4 arkadaş odayı kapatacaksınız ya da şansınızı bekleyeceksiniz. Sorun yok ki biz şanslı çıktık.
SOFYA TRENİNDE YANINIZA ALMANIZ GEREKENLER
Bu arada trende su, çay vs. hiçbir şey satılmıyor. Bizim gibi el elde baş başta gelmeyin. İstasyonun girişinde bir amca dolaşıp su satıyor o kadar. Ondan alabildiğinizi kapın. Yol uzun, tren sıcak. Hararet yapar. Çay – kahve – şarap gibi ihtiyaçlarınızı da termosunuza doldurup getirin. Bunu başaran güzel arkadaş grupları vardı.
Yolculuğumuz başlamak üzereyken trende bize eşlik edecek arkadaşlarla yavaş yavaş tanıştık. Biri ilaç mümessili, biri de tam olarak mesleki adını çıkaramadığım ama kalp ve beyin pili, omurga içine yerleştirilen mekanik aletler ile uğraşan, cerrahlara kadavra eğitimi veren biriydi. Sayesinde kadavra turizmi nerede daha iyi, Türkiye’de en çok nerede kadavra bağışı var gibi incelikleri öğrendik. Hayatımdaki en farklı meslekten insanla tanışmış oldum böylece.
Tren yolculuğu söylendiği gibi 9 buçuk saat değil. 12 saat sürüyor. Trafik filan yok tabii ama sınırda ve Plovdiv (Filibe)’de çok bekliyor. Öncelikle herkesin merak ettiği yatak yerinden başlayayım. Yataklı vagon ile kuşetli vagonu birbirinden ayıran iki şey var. Biri iki kişilik, yatakları hazır yapılmış ve tuvaleti içinde, diğeri 4 kişilik, yatakları siz yapıyorsunuz ve tuvaleti dışında. Kondüktör önce tek tek dolaşarak biletlerdeki isimleri, pasaport numaralarını bir kağıda yazıyor. Öyle suratsız ve resmi işlemler beklemeyin.
SOFYA FREESHOP
Tam bir aile ortamı. Daha sonra başka bir görevli tek tek gelip bir poşet içinde yastık kılıfı, çarşaf, pike, yastık ve üşüme durumunuza göre battaniye dağıtıyor. Poşetten çıkan nevresimler tertemiz ve mis gibi yumuşatıcı kokuyor. Alttaki koltukları yatırdığınızda bir yatak, üstteki kapağı indirdiğinizde bir yatak oluyor. Oda size oldu mu 2 ranzalı hostel odası.
Dikkat! Fotoğraf tost makinesiyle çekilmiştir.
22:40’ta çıktığınız yolda 02:30 gibi önce Türk sınırına varıyorsunuz. Burada inip polise gidip işlemlerinizi yaptırıyorsunuz. Hızlı olan işini erken bitirir. Sınıra yaklaşmadan her şeyinizi hazır edin. Yurt dışı çıkış pulunuz yoksa polis pasaport kontrolünün yapıldığı yerde pul satıyor. İşlemlerinizi bitirdiniz, gelelim freeshop’a. Ay bir gülme geliyor. Sadece içki ve sigara satan köy büfesi gibi bir yer freeshop. Fazla değil, hiç beklentiniz olmasın.
İşimizi bitirip kuşetimize geri geliyoruz, herkesin işlemlerini bitirmesi 1 saati buluyor. Yola devam, şimdi Bulgar sınırına. Bulgar sınırında trenden inmenize gerek yok. Hatta ranzanın tepesinden inmenize bile. Birkaç tane polis içeri giriyor. Odalara üstünkörü bakıyor.Uyuyan varsa tam bakmıyor bile. Bir iki orada fenerle yatakların altına bakıyor. Sonra pasaportları toplayıp gidiyor. Hepsi Türkçe biliyor bu arada. Pasaportları geri dağıttıktan sonra Bulgar sınırını geçmemiz 04:30’u buluyor.
SOFYA TREN FİYATLARI
Sınırı geçene kadar uyumayalım derken baya bir süre uyku ile uyanıklık arasında kaldık. Siz uyuyun, nasılsa biri sizi uyandırır.
Trenin bir sonraki durağı Plovdiv. Bizim bildiğimiz hâliyle Filibe. Köftesinden tanıyoruz hani. Trenin buraya varması sabah 07:00 civarı. Burada da bir saate yakın kalıyor. Yolcu alıyor ya da indiriyor ve son durağı olan Sofya’ya 10:30 gibi varıyor. Yani 12 saatiniz yolda.
Sofya ile ilgili yediğimiz, içtiğimiz, gezdiğimiz yerleri ikinci yazıda anlatıyorum. Bu bölüm sadece trenle ilgili aklında soru olanlar içindi. Umarım faydalı olmuştur.
Bir yanıt yazın