Budapeşte’de kış temalı gezimiz devam ediyordu. Budapeşte içi 4 gün fazla mı diye soracak olursanız aslında tam kararında. Tüm sokakların hakkını verebilmek için -yine kendimi tekrar edeceğim- ılık bir havaya ihtiyaç var. İlk yazıyı hatırlamak ya da hiç okumadım bakalım neymiş demek için tıklayın: Budapeşte… Yazı seni yakar, kışı beni.
3.Gün: Tösök Etterem
Türk kahvaltısını bir kez tadan, kruvasana kanmıyor. Yılbaşının ertesi günü tüm mekânlar kapalı. Tösök Etterem (Türk Restoranı yani Dönerci)’lerde belki buluruz dedik ama onlar da kapalı. Eğer yılbaşında gidiyorsanız ertesi günden pek bir şey beklemeyin. Yine bir ümit Oktogon Meydanı’na. İnternetten araştırmalarımız üzerine bizim kahvaltımıza en yakın kahvaltı Anna Cafe‘lerde var. Oktogon Meydanı ve civarında iki tane var. Lezzetli de, mutlaka deneyin.
Üçüncü gün hava gittikçe soğudu. Termometreler -8’de! Ne bot, ne bere fayda ediyor. Ama yürümek gezmek lazım. Yılbaşı gecesinden kalmış tatliş kızlar incecik çoraplar ve mini eteklerle hiç üşümüyor! Yani, umarım üşümüyordur. Biz içlikle bile zor durumdayız.
2.köprü olarak tasvir ettiğimiz köprüden Buda bölümüne tekrar bir geçiş yapıyoruz. Biletin sınırsız geçişli olması yanlış otobüse binmemizi hiç engellemiyor. Yanlış mı aman in, bi daha bin. Yol bir şekilde gideceğiniz yere çıkıyor zaten. Volkan’ın “soyadıma semt yapmışlar” heyecanıyla Taban bölgesine geçiyoruz. Burada küçücük bir parkın içinden geçen yola Mustafa Kemal Utca denmiş. Yani Mustafa Kemal Sokağı. Küçücük bir yolda olsa güzel tabii.
Ama Attila öyle mi? Ne iz bıraktıysa caddelere verilmiş adı, heykelleri dikilmiş her yere. Genel olarak Hun İmparatorluğu’nun ve Attila’nın etkisi Macaristan’da müthiş. Ama ben tarihe girmeyeceğim.
4. Gün: Hösök Tere
Budapeşte’de 4. gün Hösök Tere (Kahramanlar Meydanı)’ye giderek geçti. Burayla ilgili detaylar da bknz: Kemal’in yazısı’nda. Kemal’in de bahsettiği gibi buradaki büyük park içerisinde kışın dev bir buzpateni sahası kurulu. Buzpateni için sıraya girenlerin haddi hesabı yok. Patenini alan buraya gelmiş. Hiçbiri kiralama değil. Budapeşte halkı bu spora gönül vermiş demek ki. Buzpateninden çıkan soluğu parkın içindeki büyük termal hamamda alıyor. Bu açık hamam bizim için yeterince üşütücü. Su ne kadar sıcak olursa olsun, o suya girene kadar olan sürede yarı çıplak ve üşüyor olmak düşüncesi bile yetiyor.
Hösök Tere bölgesinde tesadüfen keşfettiğimiz Cafe Kara, Muzaffer ya da Mustafa adında bir abiye ait ve Türk Kahvaltısı, bakır çaydanlıkta demleme çay, baklava gibi lezzetleri bulabileceğiniz bir yer.
Budapeşte ile ilgili daha sayfalarca şey anlatılabilir. Ama bu kadar yeter. Geri kalanını gidin görün. Tarihi soluyun, yemek yiyin, bira için, soğuksa biraz sıcak şarap ve hatta Palinka ile içinizi ısıtın, sokakları adım adım gezin, otobüse binin, tramvaya binin, kaybolun ama bir şekilde bir yerden yolunuzu bulun. Parlamento Binası’nı gündüz izleyin, gece ışıkları yanınca tekrar izleyin. Buda Side’a şöyle bir uzaktan bakın, yakından çok gezin, çok fotoğraf çekin. Gulaş yiyin, langos yiyin, Macar Biraları için, sokak yemekçilerinden bol bol yemek yiyin. Türk döneri burada nasılmış diye tadına bakın. Ama bunların hepsini mümkünse baharda yapın. Üşümeyin. Ya da üşüyün. Gönlünüz bilir.
Bunu sakın yapmayın!
Ve yazımın sonuna gelirken başta belirttiğim WizzAir olayına geliyorum. WizzAir, Macaristan’ın kendi havaalanı. Yukarıda da bahsettiğim gibi biletler oldukça ucuz. Gidiş geliş 56 euro. Sabiha Gökçen’den kalkıyor uçaklar. Bilet alırken her şeyden ekstra para kesen bir firma. Haydi onu geçtik. Üzerinde durmak istediğim ve hâlâ içime yara olan şey: Check-in!
Siteden online check-in yapmanız lazım. Ama sistem online check-in yapmanızı yönlendirecek bir işlem yaptırmıyor. Siz yaptığınızı zannediyorsunuz. Ama uçağa gittiğinizde bunun sadece comfirme etmek olduğunu söyleyerek sizcen check-in parası kişi başı 45 euro alıyor. Evet alıyor! Ve Budapeşte tatiliniz 45 euro ekstra ve tam olarak havaya giden bir parayla sona eriyor. Üç kuruş fazla olsun, bildiğiniz hava yolu şirketi olsun diyor bu konudaki sinirimi tekrar canlandırmadan konuyu kapatıyorum.
Son söz: Budapeşte’de yolunuzu 3 şekilde bulabilirsiniz. 1- Harita, 2- Navigasyon, 3- Török Etterem’lere sormaca.
Budapeşte ile ilgili diğer yazılar: Yazı seni yakar, kışı beni.
Bir yanıt yazın